Emre, Adebayor, Mahmut zaten yok... Volkan Babacan, Visca, Mossoro, Elia, Da Costa’yı, hoca sahaya sürmüyor. Attamah ısınma hareketleri sırasında sakatlandığı için, sahaya çıkmıyor...
Şaka mı bu ? Birileri bizle kafa buluyor, matrak geçiyor da bizim mi haberimiz yok?
Bu nasıl kulüptür ki; bir Avrupa kupası maçını ciddiye almıyor. Oynamak istemiyor. Bu nasıl bir anlayıştır?
Abdulah Avcı; ligi düşüneceğim diye uluslararası arenada kimlik, kişilik, karizma yapma şansını elinin tersiyle itiyor. Uyduruk kadroyla sahaya çıkarak rezil olma riskini ‘ben zaten istemedim” savunmasıyla savuşturma eğilimi içinde mi?
Hoffenheim gene insaflı davrandı. Baktı ki, rakip maçı zaten bırakmış o da fazla üstelemedi.
Beşiktaş’a maç seçiyor suçlaması yaparak kıyameti koparanlar, Başakşehir’in Avrupa Ligi’ni gazozuna maçlar kıvamına getirmesine pek ses çıkarmıyor. Kartal ligi boş veriyor diye üzülürken, onların Avruya Ligi’ni bile kaale almaması, hiçbir hoşnutsuzluk yaratmıyor.
Bunun adı komedidir. Maçın başında dediğim gibi birileri dalgasını geçiyor ama; kim kiminle matrak geçiyor, anlamadım.
***
Hoffenheim karşısında yenilgiden hocanın ilk 11’e almadığ Visca, maç biterken kurtarıyor. Böyle bir oyuncuyu kenarda tutma hakkını/lüksünü/hatasını hoca nasıl göze alıyor.
Kazansak da 4 puanımız olacaktı ki, umudu taze tutan bir fırsattı. Ama elimizin tersiyle çöpe attık. Ayıp ettiler.
Hoffenheim Almanya’da yeni çıkışlar arayan arzulu bir ekip görünümünde. İsteseydiler kendilerine daha yararlı olacak sonucu alabilirlerdi. Onları bile kendimize çevirdik.