CIA eski başkanı David Petraeus’un; haftalar önce, olası Amerika-Türkiye savaşı üzerine verdiği açıklamayı hepimiz hatırlıyoruz. Petraeus; bu durumda iki defa düşünmeleriningerektiğine işaret ediyordu. “Çünkü Türkler; akıllarında,vatanları ve dinleri varsa, gerisini düşünmüyorlar.Topyekûn savaşan bir milletten bahsediyoruz” demişti.“Türklerden bahsediyoruz, kontrolümüzdeki Araplardan değil” cümlesi ile ise esasında, Amerikan yönetimini düşünmeye davet ediyordu.
Amerikan Başkanının “Suriye’den çekiliyoruz” beyanı üzerine birazcık düşünelim bence. Hem de Amerika’nın bazı üst düzey isimlerinin yorumlarına da atıfta bulunarak!
Peki, Trump neden böyle bir açıklama verme gereği hissetti? Neden, daha sonra Macron devreye hemen alelacele girdi? Acaba aralarında hareket planı var mı?
Fransa’nın; uzun zamandır, Türkiye’den rol çalmayakalktığını biliyoruz ve görüyoruz. İslam coğrafyasında, yeniden masada olmak istediğini de biliyoruz. Bunu İngilizler de biliyor. İşte tam da bu nedenle, tekrar hevesle dirildiklerini öngörmemiz mümkün!
ABD; açıktan Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemiyor.Bunun bir kaç nedeni var. Türkiye’nin tutumu ve Türk askerinin Suriye’deki operasyonlarda gösterdiği başarı, önemli bir nedendir. Lakin başka bir durum da sözkonusudur. Türkiye, esas aktör olma yolunda. Yani sadece coğrafyası için değil. Dünya için esas aktörlüktenbahsediyorum. Şimdi dönelim eski CIA başkanının itiraflarına. “Türkler topyekûn savaşan millet. Akıllarında, vatanları ve dinleri varsa, gerisini düşünmezler.” İşte mesele burada saklı!
Durum böyle olunca, ABD’nin yeni ayak takımına ihtiyacı vardır. Yani taktiksel hamle! Rusya ve İran’a yönelik bu kadar yaptırım isteği varken, Suriye konusunda tekrar onlarla nasıl masaya otursun! Diyelim ki oturdu, Rusya ve İran bunu pazarlık malzemesi yapmaz mı? Fransa’nın; Rusya ve İran’la tarihi, siyasi serüveni söz konusudur. Hep olmuştur. Fransız ekolü, İran’da halen mevcut! Bu durumda Fransa’yı, Türkiye ile kapıştırmak isteyecek. İyi polis kötü polis misali! Ha bu arada, Türkiye ile sahada karşı karşıya gelirse, nizami ordusu ile baş edemeyeceği de ciddi konudur. Lakin Türkiye’yi; böyle bir açık savaşta kendine düşman, Rusya ve diğer dünya ile müttefik haline getirmenin de, Orta Doğu’da bedelinin ABD’ye büyük olacağının farkında!Fransa’ya; Rusya ve İran’a ise ılımlı dil kullandıracak, ABD.Lakin kendisi saldırılarını daha da keskinleştirecekve Türkiye ile ılımlı dili tercih edecek şimdilik. Çünkü hedef Rusya-Türkiye-İran hattını delmektir. İşte Fransız Macron’un devreye girmesi, birazcık bu duruma hizmet gibi görünüyor!
Türkiye kendi tarihini yazacak ve kaderini belirleyecek güce sahiptir. Bunu birileri ısrarla inkâr etse de, durum budur. Vesselam...