ABD’nin müttefikliği/ortaklığı yok sayan ve fiilen Türkiye’ye karşı terör örgütünü destekleyen tavrı malum.
ABD’lilerin söyledikleriyle sahada yaptıkları örtüşmüyor.
Fazla örneğe gerek yok ABD başkanı ‘Talimat verdim artık YPG’ye silah verilmeyecek’ dedikten sonra bile terör örgütüne silah ve mühimmat desteği devam ediyor.
ABD başkanı ‘DAİŞ tamamen bitti sıfırlandı’ diyor, bir başka yetkili Zeytin Dalı harekâtının DAİŞ’le mücadeleyi olumsuz etkileyeceği açıklamasını yapıyor ve sıfırladıklarını söyledikleri DAİŞ’le mücadeleye odaklanmayı tavsiye ediyor.
***
ABD açıkça dalgasını geçiyor.
Ama Türkiye dalga kıranı bu sefer o kadar güçlü ki teröristlere verdiği sözü tutmamanın faturasını Türkiye’ye çıkarmak için hamle yapıyor.
Bir ay önce CIA’nın YPG’yi terör örgütü listesine aldığını biliyoruz!
Dün bütün gazetelerde yer alan ABD’nin itirafı bu hamlelerin sonuncusuydu.
ABD Ulusal İstihbarat Dairesi'nin (DNI) Amerikan Kongresi'ne sunduğu raporda, "YPG'nin PKK'nın Suriye'deki milis gücü" olduğunu itiraf etti.
Bunun anlamı PKK, ABD’nin terör listesinde yer alan bir örgüttür dolayısıyla uzantısı da terör örgütüdür demektir.
***
Bu bilgiye DNI yeni ulaşmış olamaz. Bunu yeni açıklıyor olmaları ABD hükümetinin örgüte destek politikasından esnek davranması için zemin hazırlama hamlesidir.
Bu rapor, ‘Biz şimdiye kadar Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak biliyorduk demek ki terör örgütüymüş desteğimizi çekiyoruz’ bahanesinin bir başka versiyonudur.
Aynı raporun devamında, bu örgütün otonom bölge arayışında olduğunu ama bu arayışa Türkiye, Rusya ve İran’ın izin vermeyeceğine vurgu yaparak da terör örgütüne, ‘Ne yapalım bu üç ülke izin vermedi’ demenin zeminini hazırlıyor.
***
Evet, görünürde ABD geri adım atmanın hazırlıklarını yapıyor.
Evvelki gün ABD Savunma bakanı Türk mevkidaşıyla görüşmüştü. Pentagon dün yaptığı açıklama ile "ABD, PKK ile mücadelede ve tüm terör tehditlerine karşı Türkiye'nin yanında durmaya devam edecek" mesajı verdi.
Bu açıklama ile raporun tesadüf olduğunu söyleyebilir miyiz?!
Bu yazıyı Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesinden önce yazdığım için Tillerson’un neler söylediğini bilmiyorum ama Pentagon’dan çok farklı bir laf etmediği kanaatindeyim.
ABD resmen kıvırıyor.
***
Hatırlayın ABD önce terör örgütü mensuplarından oluşacak 30 bin kişilik bir ordu kuracağını açıkladı. Tepkiyi görünce sınır güvenliği diyerek kıvırdı.
Fazla sürmedi Pentagon’un PYD/YPG’ye ayırdığı 550 milyon dolarlık bütçesi ortaya çıktı.
Türkiye’nin tepkisi üzerine bu miktarı önce 250 milyona düşürüp kıvırdılar, yine tepki görünce bu meblağın Irak-Suriye sınır güvenliği için harcanacağını iddia ettiler, yine tepki görünce bu meblağın Irak-Suriye sınırına değil Lübnan-Ürdün sınır güvenliği tesisine harcanacağını açıklayarak kıvırdılar.
Türkiye’nin direnci ABD’nin resmiyetteki tavrını kırdı.
***
Ama sahada değişen bir şey yok. ABD hala teröristlerle can ciğer kuzu sarması!
Türkiye laf değil icraat istiyoruz direncini sürdürürse -ki sürdüreceği anlaşılıyor milli güvenliğimiz için bu şart- ABD Türkiye’nin tekliflerini büyük oranda kabul edecektir.
ABD gibi dünya kabadayısı bir devletin yenilgiyi birden bire kabul etmesi düşünülemez.
Bir şeyler yapacaklar onda şüphe yok. Ama Türkiye’nin hedefleri de büyük oranda gerçekleşecektir.
Hülasa, Erdoğan liderliğindeki Türkiye, yabancı güçlerin bölgedeki emperyal planlarını bozmuştur.
Bu da antiemperyalist olduklarını söyleyip emperyalistlerle aynı jargonu kullanan sözde solculara kapak olsun.