Ukrayna-Rusya gerginliğinde ABD arabulucu olmak istemiş, ancak Rusya tarafı “barıştırılacak bir durum yok” demiş. Bu, “barışamayacak kadar bozuştuk” anlamına gelen bir cümle.
Ukrayna’nın ikiye bölünmesi ile Kırım’ın ilhakı taraflar arasındaki anlaşmazlıkların sadece dışa vurumu; kabul etmek gerekir ki meselenin esası iki ülke arasında değil.
Rusya, Ukrayna’nın Almanya’nın ve ABD’nin onay verdiği Batılı ülkeler tarafından kendisine karşı kullanıldığını iddia ediyor. Ukrayna ise Rusya’nın yayılmacı olduğunu ve Batılı ülkeler konusunu bahane ettiğini ileri sürüyor.
Bu iddiaların ikisi de doğru. Rusya yayılmacı ve bu politikasına gerekçe olarak “Batılıları gösteriyor; Batılı ülkeler de Ukrayna’yı kullanıyor. Ayrıca Rusya’nın pek çok ülkede olduğu gibi Ukrayna’da da seçimleri etkileyecek işler yaptığı ortada; Ukrayna da Rusya manipülasyonlarını yine seçimleri etkileyecek biçimde kullanma eğiliminde.
Arabulucu ülke belli
Rusya’nın ABD arabuluculuğuna ihtiyacı olmadığını açıklaması, tam da sorunun Ukrayna-Rusya sorunu olmadığını, ABD’nin bu konuda taraf olduğunu söylemesi demek… Ayrıca, gerilimin düşmesinde Rusya’nın bir başka devletin arabuluculuğuna ihtiyaç duymayacağı açık... Eğer bir devletin arabuluculuğuna onay verirse, bu ona rol vermeyi istediğini gösterir.
Ukrayna-Rusya krizinde taraf olmamayı başaran tek ülke Türkiye. Ayrıca Türkiye Rusya ve ABD ile hem bazı konularda işbirliği içinde, hem de radikal bazı anlaşmazlıkları var. Dolayısıyla ABD ve Rusya’ya da eşit yakınlık-uzaklık dengesini koruma çabası sergiliyor; bu çaba da başka devletlerce görülüyor. Dolayısıyla ile bir arabulucu gerekecekse, Ukrayna-Rusya konusunda öne çıkan oyuncu Türkiye gibi gözüküyor.
Bununla birlikte, sorunların başlangıcında ABD’den çok AB politikalarının olumsuz etkilerinin hatırlanması gerekiyor. Rusya-Avrupa ilişkileri gayet iyi giderken “daha fazlasını” talep ederek Ukrayna’yı kendi tarafına almaya kalkan Avrupa, Rusya ile olan zımni anlaşmasını bozan taraf oldu. Rusya da Ukrayna’yı kendi saflarına yapıştırmakla kalmayıp Avrupa’nın Kuzey’den doğuya açılma politikasını kesti.
ABD ile Rusya’yı kim buluşturacak?
Rusya’nın tutumu, Avrupa için adresin Türkiye olduğunu ortaya koydu; ancak AB Türkiye üzerinden kurulacak “Doğu” ve Rusya bağının aynı zamanda Türkiye’nin AB üyeliği olduğunu görerek maliyete katlanmak istemedi.
Bugün AB hala Türkiye maliyetini üstlenmek yerine Akdeniz’de başka ittifakların peşinde koşuyor; ama o yolları da aslında ABD ile Rusya tutuyor.
Filistin, Suriye, İran, Yemen ve daha birçok yerdeki kronik sorunlar, bölge ülkelerinin rekabeti, ülkelerdeki iktidarların kötü yönetimleri, halklar arasındaki bölünmüşlük gibi çok sayıda nedene bağlanabilir. Ancak gelinen aşamada, tüm bu sorunların şiddet düzeyinin düşmesi isteniyorsa, bölgede ağırlığı olan iki devletin “konuşması” gerekiyor.
Tek başına Ukrayna konusunun ABD ile Rusya tarafından görüşülmesinin anlamı yok; iki ülkenin bu sorunu diğer tüm sorun konularıyla birlikte ele almaları gerekiyor. Bölgesel çatışmalardan, iç savaşlardan, vekalet savaşlarından en büyük zararı gören devletlerin Rusya ve ABD liderlerini görüşmeye çağırmaları belki de en önemli arabuluculuk misyonu olur. Beğenelim ya da beğenmeyelim, Suudi Arabistan’dan Yemen’e, Afganistan’dan Libya’ya, Mısır’dan Ukrayna’ya kadar hemen her yerde bu iki ülkenin faaliyetleri, giderek ikisini daha fazla karşı karşıya getirme riski taşıyor; bu da konuşma ihtiyacının arttığına işaret ediyor.