Haklısınız;
Bu iki ülke ile ‘iyi şeyler’i aynı cümle içinde kullanmayalı çok uzun zaman oldu.
Bugünlerde ise başka rüzgarların esintileri geliyor.
İyi şeyler söyleyemiyorduk, çünkü;
ABD, Türkiye’nin sert tepkilerine, hatta‘müttefikliği sorgulamasına’ rağmen Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’yi ‘lejyoner’ haline getirmiş; dahası, Türkiye’nin ‘kırmızı çizgi’ saydığı Fırat’ın batısına geçirmiş ve Menbiç’in de kontrolünü vermişti.
Türkiye, Rusya’nın desteğiyle terör örgütü DAEŞ’e karşı Cerablus’ta ve YPG’ye karşı Afrin’de operasyon yapınca da tepki göstermişti.
Aynı ABD, Menbiç’ten terör örgütünü çıkarma konusunda ayak diremeyi birkaç hafta önce bıraktı. Türkiye ile bir ‘yol haritası’ üzerinde uzlaştı.
Önceki gün ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, ‘yol haritasını uygulamaya hazır olduklarını’ açıkladı. Mattis, çok önemli bir noktayı daha işaret etti: “İki ülkenin askeri yetkilileri, planlamanın ayrıntılarını ABD Avrupa Komutanlığı/EUCOM’ yetkilileriyle bu hafta Almanya’nın Stuggart kentinde görüşecekler.”
Türkiye’nin Suriye’de ABD ile yaşadığı anlaşmazlıklarda, ABD’nin Ortadoğu bölgesinden sorumlu ‘Merkez Kuvvetler Komutanlığı/CENTCOM’un, yer yer Pentagon ve Beyaz Saray’la da çelişen tutumlarının etki olduğu biliniyor.
Yeni sürecin CENTCOM yerine EUCOM ile planlanıyor olması çok önemli. Zira EUCOM, NATO ittifakını daha çok önemseyen ve askeri çıkarlarda daha ön planda tutan bir anlayışa sahip. Yine de sahadaki güç olan CENTCOM’un çelme takma ihtimalini tamamen dışlamamak gerekiyor.
***
Aynı anda FBI kanadında da enteresan bir adım atıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’de yeni mevkidaşı Mike Pompeo ile görüşmesinden dönüşünde, ABD’nin FETÖ hakkında soruşturma başlattığını açıkladı: “ABD yönetimi, örgütün Amerika'daki vergiden vize kaçakçılığına kadar her türlü ihlallerini görmeye başladı ve ciddi bir soruşturma olduğunu Dışişleri Bakanı bana söyledi. İade konusunda da var gücümüzle çalışıyoruz.”
Türkiye ile ABD arasında, Menbiç ve Suriye konularının dışında, özellikle FETÖ ve iki diğer hukuksal süreçleri kapsayan bir komisyon da çalışıyor.
Anlaşılan burada da sonuçlar alınmaya başlanmış.
***
“Herşey iyi gidiyorsa, bir şeyler yolunda değildir” derler.
Cumhuriyetçi Parti Senatörü Roger Wicker bunu hatırlattı önceki gün.
Senatör, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin ‘dini özgürlükler ve insan haklarına saygı göstermediği’nden bahisle, ABD Başkanı Trump'tan bu ülkelere yaptırım uygulamasını istedi.
Elbette ‘insan hakları’ gerekçesi teferruat.
Asıl konu‘dini özgürlükler’…
Onun da ete kemiğe bürünmüş hali İzmir’de FETÖ davasında tutuklu Evangelist pastör Andrew Brenson!
Tahmin edebileceğiniz gibi Senatör de Evangelist.
Tıpkı ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dışişleri Bakanı Pompeo ve Kongre’dekilerin yarıdan fazlası gibi!..
Wicker’in önemli bir görevi daha var, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Başkanı.
Ve ‘papazı bıraksınlar’ı tek başına söylemek yerine, AGİT kimliğini de kullanarak bir ‘özgürlükler çağrısı’ haline getirmiş hadiseyi.
Akıllıca…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bunu uluslar arası kurumları ve değerleri ‘alet etmeden’, doğrudan söylemişti; “Verin papazı, alın papazı!”
***
Almanya’da da devletin resmi raporlarında FETÖ için ‘gizli paralel yapı’, ’15 Temmuz darbe girişiminin içinde bulunmaları yadsınamaz’ ve ‘üyelerini acımasızca sömüren bir tarikat’ gibi ifadelerin geçmesi; bunun Alman medyası üzerinden kamuoyuna ‘sızdırılması’ önemli…
Bu ifadeler, FETÖ üyeleri için Almanya’nın artık güvenli liman olmaktan çıkmaya başladığının kanıtı.
Yarın bazı FETÖ’cüler ülkeden gönderilecek, belki Türkiye’ye iade edilecekse Alman halkı bunu çok yadırgamayacak!..
***
Peki bunlar neden oluyor?
AP’nin Türkiye raportörü Kati Piri’nin deyimiyle “seçim öncesi Erdoğan’a neden hediye veriliyor?”
Bunu da onlar düşünsün.
Biz inşallah mutlu bir bayram geçirelim…