Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktığı Afrika turunda, hâlâ zindanlarda süren 28 Şubat’la alâkalı soruya verdiği cevapta, adaletin tecellisi için bir yasal çalışma yapılması yönünde tâlimat verdiğini söyledi.
Sabah gazetesinden Hilâl Kaplan’ın Cumhurbaşkanı’na sorduğu, ağyarını mâni efradını cami diyebileceğimiz 28 Şubat sorusu şu: “Geçtiğimiz röportajda 28 Şubat sürecinden bahsederken, ‘O zaman verilmiş kararlarla mağdur oldukları için haklarını arayan insanlar var’ demiştiniz. AK parti döneminde o dönemde mağdur olanlarla ilgili Adalet Bakanlığının veya belki başka bir mekanizmanın bir açıklama yapıp o dönemin kumpaslarının mağduru olan bu insanları özgürlüklerine kavuşmaları veya iade-i itibarlarının sağlanması için yeniden yargılama gibi bir süreç başlayacak mı? Sizin bu yönde bir mekanizmaya dair yol göstericiliğiniz olacak mı?”
Sayın Cumhurbaşkanı da Kaplan’ın sorusuna, daha önceden başlattırdığı çalışmaya âtıf yaparak cevaplıyor: “Bu konu ile ilgili Adalet Bakanlığı’nın yaptığı bir çalışma var. Ama bu ne zaman neticelenir, bu tabii ki yargı meselesi. Bunu şu an benim söylemem mümkün değil. Ama biz arkadaşlarımıza, ‘Bu konuda adaletin tecellisi için bir yasal çalışma yapın’ dedik. Şu anda Adalet Bakanlığı’nda böyle bir çalışmayı arkadaşlarımız yürütüyorlar.”
Mezkûr çalışma sürüyor ama henüz bir netice alınmış değil. Şimdi de bir komisyon kurulması kararı alındı. Açıkçası “komisyon kurulacak” dendiğinde her Türk gibi aklıma, “Türkiye’de bir işin olmasını istemiyorsanız komisyona havale edin” sözü geldi. İnşaallah bu sefer böyle olmaz.
Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak komisyonla ilgili Yeni Şafak’a açıklama yapan Avukat Hamza Uçan, “Müebbet alan mağdurlar cezalarının 4/3’ünü zaten yattı. Bu yüzden komisyonun bir an önce karar vererek mağduriyetleri gidermesi gerekiyor. 28 Şubat konusunda evlatlarını bekleyen annelerin tek umudu Cumhurbaşkanı Erdoğan” diyor.
Umut ediyorum ki, görevlendirilen şahıslar Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı hassasiyeti taşır da mevzu sürüncemede kalmaz. Zindandaki 28 Şubat kahramanlarının tahliyesiyle ilgili kim ne yapıyor ve ne yapmıyor, takibe devam…
Bugün hatırlatmak istediğim mevzu, 28 Şubat cuntasının fişlemeleri. Daha önce de yazmıştım, 28 Şubat darbesinde haklarında ‘zararlı’ diye istihbarat notları tutulan Anadolu evlatları devlet nezdinde hâlen ‘zararlı’ gözüküyor.
Bu fişler sebebiyle 28 Şubat döneminde işten atılan, hapse konulan on binlerce insan kendileri mağdur oldukları yetmiyormuş gibi çocukları da mağdur ediliyor. Evet, 28 Şubat’ın üzerinden 21 yıl geçti hâlde devlet o dönemin fişlemelerini geçerli sayıp kişiler hakkında işlem yapıyor.
Bu mevzuda en son mağdurlardan biri de, Türkiye’ye WingTsun sporunu getiren isimlerden olan ve ömrünü sporcu yetiştirmeye adayan Mustafa Şahin’in oğlu Salih Mirza Şahin. Mustafa Şahin, 1999 senesinde, darbe protestosu gösterilerine katıldığı gerekçesiyle tutuklanır. Bir süre hapis yattıktan sonra da tahliye edilir. 28 Şubat cuntasının istihbarat örgütü Batı Çalışma Grubu Şahin hakkında da ‘not’ tutmayı ihmâl etmez!
Şahin, 15 Temmuz işgal teşebbüsünün ardından Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, “Evlatlarınızı askeri okullara yollayın” çağrısına kayıtsız kalmaz ve en küçük oğlu Salih Mirza’yı Kara Harp Okulu’na gönderir. Yarıyıl tatiline kadar eğitimine devam eden Salih Mirza, tatil dönüşü okuldan atıldığını, kendisine açılan telefonla öğrenir. Kendisini arayan komutanı, “Yukarıdan emir geldi, okulla ilişiğinizi kesin, itiraz hakkınız var” der!
Mustafa Şahin’le daha önce yaptığımız konuşmalarda, oğlunu askere yazdırdığını ama kendisi hakkındaki fişlemeler sebebiyle atılma endişesi taşıdığını söylerdi. Düşündüğü gibi de oldu!..
Hazır komisyon kurulmuşken, 28 Şubat fişlemelerinin de imha edilmesini ele alsın. Zindanlarda olduğu gibi bu mevzuda da 28 Şubat sürüyor!