25 Eylül 2011 günü çıkan yazım…

Kendilerine “bana saldırma emri verilenler” birşeyler bulup buluşturup aldıkları parayı hakketmeye çalışıyorlar ! Bunları ciddiye alan  olmadığı gibi ortaya çıkan bazı yeni bilgi ve belgeler, bu arkadaşlar için zor günlerin habercisi…

Bu noktada geçmişe dönmek ve bugün “Mossad ile kol kola gezen Barzani için” 2011’de kaleme aldığım yazıdan birkaç bölüm paylaşmak istiyorum;

1-“…Barzani, İsrail heyetinden ikna olmuşa benziyor! Çok kısa bir süre önce Barzani‘nin Erbil’deki konutunun önüne siyah 3 cip yanaşıyor... Gelenler son derece “önemli” ve “gizli” statüsünde kabul ediliyor. En yakın korumalar dışında, rutin devriyeler bile dışarıda bekliyor...Bu araçlardan inen 3 kişi içeri giriyor ve Barzani‘nin giriş kapısında karşıladığı bu isimler, kendisiyle 2.5 saat süren bir görüşme yapıyorlar... İstihbarat kaynaklarının edindiği bilgi bu heyetin “İsrail’den özel bir uçakla” geldikleri ve görüşme sonrası Erbil’den ayrıldıkları yönünde…Erbil’de toplam kalış süreleri 4 saat 23 dakika! Kısa ama etkili bir seyahat!”...

2- “…Barzani “çalınan dostluk sazının etkisinden” çabuk çıkmış ve Tel Aviv’e doğru kaymış görünüyor! Ne diyelim; hayırlısı olsun! Ama şunu çok iyi bilsin: “Bu kapıdan çıktığı için bu sefer geri dönüşü yok!”…

Sevgili dostlar, bazıları “dün öyle yaptınız, bugün ne oldu” tadında olayları yorumlamaya ve akıllarınca karartmaya çalışıyor…

2003, 4 Temmuz günü başımıza geçirilen Çuval, TSK’ya “bir daha buraya gelme” mesajıydı. Türkiye, 2003 sonrası Erdoğan liderliğinde bu çuvalı yırttığı gibi BÖLGE İNSANININ KALBİNİ KAZANMAYI BAŞARDI! Bölge insanının kalbi ve aklı halen de Türkiye ile atıyor. Kuzey Irak “Barzanilerden ibaret” değil ! Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, her etnik köken ve her inanıştan insanıyla bölgenin “kalbi ve damarları” Türkiye ile beraber !

Sonuç : 2003 sonrası Barzani kendine verilen şansı anlamadı, anlayamadı, anlamlandıramadı!…Ne diyelim! Geçmiş olsun kendisine !