Liderimiz/Cumhurbaşkanımız merakla beklenen açıklamayı yaptı.
Erken seçim 24 Haziran’da yapılacak.
MHP lideri Bahçeli’nin açıklama yaptığı gün içime doğmuştu.
AK Parti grup toplantısına giderken Kanal D muhabirinin bana uzattığı mikrofona yaptığım ilk açıklamada Sayın Bahçeli’nin önerisini dayandırdığı gerekçelerin yerinde ve isabetli olduğunu belirtmiş, partimizin yetkili organlarının ittifakın önemli ortağı Bahçeli’nin bu önerisini titizlikle değerlendireceğini söylemiştim.
İçimdeki ilk ses, diğer partilerin de “hodri meydan” dediği bir sürece karşı çıkmanın AK Parti açısından artık imkansız hale geldiğini söylüyordu.
Meclis’te görüşlerine değer verdiğim bazı milletvekili arkadaşlarımla yaptığımız görüşmeden sonra içime bir kararsızlık aksa bile hep o ilk ses baskın çıktı.
Diğer partiler Bahçeli’nin önerisine “hodri meydan” diyerek arka çıktılar.
Liderimiz konuyu Bahçeli ile Külliye’de baş başa yapacağı görüşmede konuşacaklarını ve gerekli istişarelerden sonra partimizin kararını açıklayacağını söyledi.
Liderimiz/Cumhurbaşkanımız yaptığı istişare neticesinde dün herkesin beklediği kararı 15:54’te açıkladı.
Bahçeli’nin gerekçelerine katıldığını belirttikten sonra seçim için öngördüğü takvimi açıkladı: “24 Haziran 2018.”
Bahçeli’nin önerdiği seçim takvimi 2 ay öne alındı.
Hayırlı olsun.
***
Bu bahiste şu hususları önemle vurgulamak isterim.
Bir: Öyle iddia edildiği gibi, Bahçeli’nin açıklaması liderimizin/Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde yapılmadı. Cumhurbaşkanımız da herkes gibi televizyondan öğrendi. Yani danışıklı dövüş asla söz konusu değil.
İki: CHP ve HDP’nin, erken seçim önerisine anında “hodri meydan” diye arka çıkması süreci geri dönülemez bir noktaya taşıdı.
Üç: Seçimlerin vaktinde yapılmasını isteyen AK Parti bu yeni gelişme karşısında “hayır!” demiş olsaydı, bu AK Parti’nin seçimden korktuğu biçiminde yorumlanacak ve en kötüsü cumhur ittifakını enfekte etmek için pusuda bekleyenlerin gereksiz polemiklerine kapı aralanacaktı.
Liderimizin/Cumhurbaşkanımızın verdiği karar bu açıdan yerinde ve isabetli olmuştur.
Liderimiz “Erken seçim yok. Seçimler zamanında yapılacak!” derken ne kadar samimi ve ilkeli idiyse, Bahçeli’nin önerisi üzerinden “hodri meydan” çekerek türlü siyasi hileler kurgulayanların oyununu bozmak konusunda da bir o kadar samimi ve ilkelidir.
Liderlik dediğiniz tuzakları görerek bozma basiretine sahip olmak demektir.
Liderimizin yaptığı da budur.
***
Cumhur, 24 Haziran’da 16 Nisan referandumunu taçlandırmış olacaktır.
Cumhur, yeni hükümet sisteminin ilk Reis’ini de seçmiş olacaktır.
Bu süreci uzatmanın manası yoktu.
Dışarıda ve içeride bu devrim niteliğindeki halk iradesini enfekte edecek bir gerilim ortamı oluşturmak isteyenlerin oyununu bozmak için bu karar gerekliydi.
Umarım “hodri meydan” çekenler ipe un sermezler.
Bu satırları hızlıca yazdığım genel kurul salonunda CHP ve HDP’nin hazımsızlığı aşikâr görülüyordu.
Dün “hodri meydan” diyen sanki kendileri değilmiş gibi!
Hem kürsüde “İktidarınızı sonlandırmak için halk gün sayıyor. Bitti iktidarınız!” diye AK Parti sıralarına doğru haykırmak, hem de alınan erken seçim kararından rahatsızlık duymak anlaşılabilir bir şey değil!
Madem halk iktidarı değiştirmek için gün sayıyor, o zaman ipe un sermek niye?
OHAL üzerinden ipe un serenler, iddialarına kendilerinin bile inanmadıklarını ortaya koyduklarının farkında değiller.
***
24 Haziran seçimlerinin şimdiden sonucunu açıklıyorum:
Cumhur ittifakının partileri Meclis’te çoğunluğu alacak.
Reis’i de ilk turda açık ara farkla seçecek.
Bu şu anlama geliyor:
Cumhur kendi iradesini artık devletleştirmiş olacak.
Ve bürokratik vesayet odakları ebediyyen kaybedecek.
Eski Türkiye artıklarına güle güle!..