Son anketler, AK Parti ve MHP’nin yükselişte olduğunu gösteriyor.
15 Temmuz hain darbe girişimine karşı duruş ve 16 Nisan 2017’deki referandum sonuçları, iki blok oluştuğunun resmidir.
AK Parti-MHP bloğu. CHP-HDP bloğu...
Afrin harekâtı, bu blokları tahkim etti. AK Parti-MHP, harekâta tam destek veriyor.
HDP isyan ediyor. TSK etkisiz hale getirilen teröristlerle ilgili rakamlar verirken HDP, Mehmetçiğin karşısındaki hainlere “gerilla” diyor. CHP de kafa karıştırmak, harekâtı itibarsızlaştırmak için algı operasyonları yapıyor. “Afrin’in içine girilmesin” diyerek harekâtı durdurmaya, “zafer ordunundur, iktidarın değil...” diyerek fitne çıkarmaya çalışıyor.
2019’a doğru bu bloklardan biri yükseliyor, diğeri ise çöküş yaşıyor.
Bunun için anketlere bakmaya gerek de yok aslında.
AK Parti-MHP bloğu kenetleniyor, parti tabanlarında muhabbet haleleri oluşuyor. CHP tabanında ise ciddi kırılmaların yanında Kılıçdaroğlu-İnce üzerinden parti içi çekişme devam ediyor. Önümüzdeki ay bir kurultay daha yapacaklar, seyrediniz gümbürtüyü... Ayrıca HDP ile olan yakınlık, CHP tabanında ciddi endişeler, tereddütler doğuruyor.
Bir blokta dayanışma, umut, heyecan var. Diğer blokta dağılma, moral bozukluğu ve karamsarlık...
Önceki gün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli uyum yasaları ve seçim ittifakı için görüştüler.
Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, görüşmeye ilişkin, "Tam bir mutabakatla bütün hususlar netliğe kavuşturuldu. 26 maddelik kanun teklifini, AK Parti ve MHP'nin ortak imzasıyla 21 Şubat Çarşamba günü TBMM Başkanlığına sunacağız" dedi.
İttifak, dayanışma, birlikte hareket etme somut adımlarla ilerliyor.
Siyasetteki yapılanma ile ilgili şimdi bir faktör daha devrede. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye ziyareti normalleşme bahsini gündeme getirdi. Acaba Türk-ABD ilişkilerinde normalleşme olursa siyasî bloklar bundan nasıl etkilenecek?
Bu soru ayrıca şundan önemli. Kuzey Irak’ta Barzani bağımsızlık ilan etmeye kalktı. ABD/Batı Barzani’yi sattı. Bu HDP için ciddi bir travma sebebi. Şu anda en korktukları şey ABD’nin PKK/PYD’yi de satma ihtimali.
Türkiye, yönetim bakımından önünü net olarak Kasım 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra görecek.
2019’a doğru iç siyaseti temelde AK Parti-MHP bloğu etkileyecek.
Daha şimdiden bu blok yükselişte. Anketlerden önemlisi, şu anda toplumu etkileyen rüzgâr.
15 Temmuz darbe teşebbüsünü önleyen milli diriliş, AK Parti ve MHP’ye olan bağlılığı, güveni artırdı. Zira iki parti de samimi bir destekle 15 Temmuz’daki milli ruhun şahlanışına sahip çıktı. Siyasette “yerli ve milli” bir umut bloğu oluştu.
Bu dayanışma şimdi seçim ittifakı ile perçinleniyor.
CHP ve HDP ise 15 Temmuz’u itibarsızlaştırmanın, FETÖ’nün iddiaları doğrultusunda kafa karıştırmanın yoluna girdiler. HDP zaten sapmıştı, CHP de millet yolundan saptı.
Bilhassa Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz’daki milli direnişi yok sayarak “hükümetin kontrollü darbesi”, “tiyatro” ısrarı, CHP için tam bir siyasî intihar girişimidir. CHP seçmeninde mevcut yönetime karşı ciddi kırılmalar, tereddüt ve kuşkular boşuna doğmamıştır.
İkinci olarak siyasi yapı, Afrin harekâtından etkilenecektir.
Tıpkı 15 Temmuz için olduğu gibi Afrin harekâtı için de iki blok oluştu.
AK Parti-MHP bloğu harekâtın tam destekçisidir.
HDP, PKK’nın beşinci kolu olarak teröristlerin yanındadır. Dediğim gibi HDP kongresinde Afrin’deki YPG’liler “gerilla” olarak selamlanmıştır.
Kılıçdaroğlu da Afrin harekâtına, Cumhuriyeti kuran partiden beklenen desteği vermemektedir.
15 Temmuz milli direnişine ve Afrin harekâtına sahip çıkmak hem AK Parti’ye, hem de MHP’ye olan desteği yükseltmiştir.
HDP, PKK’nın beli kırıldıkça erimeye mahkûmdur.
CHP, yüzde 25 bandının da altına inmiştir.
Artık siyasetin gündemini, AK Parti-MHP ittifakındaki somut adımlar belirleyecektir.