Kabine değişikliğinin üç önemli özelliği dünkü gazetelerin manşetine yansıdı:
“2019 kabinesi”
“Reform kabinesi”
“Kabineye yeni çatı”
2019 kabinesi, çünkü üç seçim de -olağanüstü bir gelişme olmaz veya erkene alınma şartları oluşmazsa- o yıl yapılacak.
31 Mart 2019 Pazar günü yerel seçim.
3 Kasım 2019 Pazar günü Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri yapılacak.
Cumhurbaşkanı ilk turda seçilemezse, iki hafta sonra 17 Kasım 2019’da ikinci tur seçim yapılacak.
Yani 7 ay arayla üç seçim.
Yerel seçim önemli.
Zira yerel seçimdeki başarı veya başarısızlık cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerini aynı yönde etkileyebilecek.
AK Parti’nin hedefi, 2019’a girildiğinde ülkenin ekonomisini, vatandaşın cebini ve sosyal iklimi rahatlatmak; geleceğe dair umutları canlı tutmak/canlandırmak.
Elbette Türkiye’nin bölgesel ve küresel konumuna dair olumlu aşamalar kat etmek.
Zira seçimlerin en önemlisi cumhurbaşkanı seçimi.
Ve bunun için yüzde 50+1’e ihtiyaç var.
Anayasa referandumunda alınan yüzde 51.4’lük ‘evet’ sonucunu iki yıl boyunca korumak, ancak üzerine daha fazla ‘vatandaş memnuniyeti’ eklenerek sağlanabilir.
Üstelik bu yüzde 51.4 MHP seçmeninin ‘bir kısmı’ ile sağlanabildiği için kritik.
O yüzden 2019 hedefi ‘vatandaş memnuniyeti’ni yukarılara çekmek.
Reform ve ‘yeni çatı’ yorumları ortak bir noktaya işaret ediyor.
Öncelikle, referandumda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişi sağlayacak uyum yasalarının çıkarılması için 6 aylık bir süre verilmişti. Bunun üç ayı geçti. Ekim ortasına kadar uyum yasalarının TBMM’den çıkarılması gerekiyor.
Ve ardından yeni sistemin getireceklerine dair vatandaşın olumlu beklentilerinin boşa olmadığını ‘icraatla’ göstermek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın referandum sürecinde yaptığı strateji toplantılarında ‘reform, reform, reform’ dediğini, toplantıya katılanlardan duymuştum.
Bu bakımdan ‘reform’un sadece uyum yasalarıyla sınırlı olmayacağı beklenebilir.
En büyük değişimin başbakan yardımcılıklarında olması, reformlarda ‘çatı etkisi’nin önemli olacağını da gösteriyor.
Kabine değişikliğinin manşetlere yansımayan bir özelliği de terörle ve özellikle FETÖ ile mücadele.
Bu konuda İçişleri, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının, özellikle uluslararası alanda daha etkili olacak adımlar atması bekleniyor.
***
Başa dönelim;
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlardan 6 aylık bir yol haritası istemişti. Bu yol haritaları şimdi yeni bakanlar tarafından da yeniden gözden geçirilecek.
Altı ay yıl sonunu işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı’nın beklentisi, bakanların alanlarına giren konularda yıl sonuna kadar ‘vatandaş memnuniyeti’ adına sonuç almaları.
Bu yüzden ‘2019 kabinesi’ demek, kabinenin 2019’a kadar ‘değişmeyeceği’ anlamına gelmiyor.
2017 sonunda 2018 için umut verici sonuçlar alınamayan alanlarda değişiklik beklenebilir.
Seçim erkene alınabilir mi?
Referandumda kabul edilen anayasa değişikliğine göre, TBMM ve Cumhurbaşkanı seçim kararı alabilir. Cumhurbaşkanı’nın kararı şartlara bağlı, ancak TBMM ‘üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla’ seçim kararı alabilir. Seçimler de Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Referandumda kabul edilen geçici maddeye göre de, Anayasa’nın “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” hükmü uygulanmayacak.
Yani teknik olarak mümkün.
Ancak bir erken seçim kararı, ‘kazanma ihtimali yüksek ise’ alınabilir.
O yüzden yazının başında şu notu düştüm: “Olağanüstü bir gelişme olmaz veya erkene alınma şartları oluşmazsa…”
Yeni kabine vatandaş memnuniyetini arttırır, AK Parti-MHP işbirliği tabanda yeni bir çarpan etkisi yaratırsa gündeme gelebilir.