Dün gazetemizin değerli genel yayın yönetmeni Nuh Albayrak bey yukardaki başlığıatarak bir yazıyayınladı.
Ben de izniyle aynıbaşlığıkullanıyorum.
Yönetmenimiz yazısını“20 Mart’ta kararınıdeğiştiren vekillerin, 1 Mart’ta neden “Hayır”dediği iyi araştırılmalıdır”şeklinde bitirdi.
O dönem mecliste olduğum için konuya kısaca açıklık getirmek isterim.
***
Evet Tayyip Bey 1 Mart tezkeresinin lehinde idi ama ‘hayır’oyu veren vekiller, ‘Tayyip Bey’in tezkereyi kerhen desteklediğini, o dönemde ABD karşısında zor durumda olduğunu, onu bu zor durumdan meclisin kurtarabileceğini’düşündüler.
Çünküo gün başbakan olan Abdullah Gülbey dâhil kimi bakanlar da tezkereye karşıydı.
Saatlerce süren müzakere ve istişareler sırasında bir vekil, “Bu kararın vebalini üstleniyorsanız evet diyeceğiz”çağrısına başbakan Gül, herkesin kendi oyundan sorumlu olacağınısöyleyerek çok açık ve net bir mesaj vermişti!
Dolayısıyla ‘Hayır’oyu verenlerin ilk gerekçesi Tayyip Bey’i bu zor durumdan kurtarmaktı!
***
1 Mart tezkeresiözetle, askerimizin yabancıülkelere gönderilmesini, 62 bin ABD askerinin altıay boyunca ülkemizde silahlarıyla konuşlanmasınıve Irak’ıişgal hareketinin Türkiye’den yürütülmesini içeriyordu.
Tayyip Beyde tezkerenin kabulüistikametinde kimseye baskıyapmamış, konuyu parti grubunda müzakereye açmıştır.
Üçgün 6-5 ve 4 saat olmak üzere toplam 15 saat sürenmüzakerelerde parti içi demokrasinin hayat bulduğu güzel bir ortam yaşanmıştı.
***
Müzakereler sonunda vekilleri bağlayıcıolan grup kararıalınabilir ve tezkere rahatlıkla geçebilirdi.
Alınmadı!
Grup kararıalınmamasıda hayır oylarının önünüaçan bir diğer mesaj olmuştu!
Herkes vicdanıyla başbaşa bırakılmıştı!
Tezkere ile Türkiye, komşu bir Müslüman ülkenin işgali için ABD’yekolaylık sağlıyordu.
Bunu kabul etmeyenler ve Tayyip Bey’in kerhen desteklediğinidüşünenler ‘hayır’dedi.
***
Değerli yayın yönetmenimizin ‘araştırılmalı’dediği son cümlesine gelince, iki tezkerenin içeriğine bakılınca konu açıklığa kavuşur.
Gerçek şu ki, 1 Mart’ta ‘hayır’oyu verenler, 20 Mart’ta geçen ikinci tezkerede fikir değiştirmemiştir.
Aksine tezkerenin içeriği değişmiştir!
20 Mart tezkeresi ABD askerlerinin hava yoluyla intikaline izin veren bir tezkereydi. Türkiye topraklarında konuşlanmak ve Türkiye imkânlarınıkullanmak yoktu!
O yüzdentezkere suhuletle geçti.
Nitekim bir kez nakil yapıldıpahalıya mal oluyor diye terk edildi.
***
Çok iyi hatırlıyorum ki, Irak işgali başlayıp felaket haberleri geldikçe‘evet’oyu veren kimi milletvekilleri ‘hayır’oyu verenlere Türkiye’yi bu sorumluktan kurtardığıiçin teşekkür etmişlerdi.
Ayrıca, ABD’nin Irak işgaline gerekçe olarak ileri sürdüğükitle imha silahlarıve El-Kaide bağlantısının asılsız olduğu, bizzat ABD ve İngilizdevlet adamlarıtarafından itiraf edilmiştir!
Bir CIA aldatmacasıydı.
***
Hayatınıkaybeden milyonlar, sakatlar, yetimler, dullar, harabeye dönen şehirler, Irak’taki ve bölgedeki kaos o işgalin eseridir.
Hülasa, ABD hiçbir zaman güvenilir bir müttefik olmamıştır!
Müttefik ve stratejik ortak olmamıza rağmen yaşadığımız darbelerin hemen hepsinde rol oynamış, terörüdesteklemişve zor zamanlarımızda bizi hep yalnız bırakmıştır.
Ayrıca İslam dünyasınıyakından takip eden biri olarak belirtmeliyim ki, İslam dünyasında Tayyip Bey’edolayısıyla ülkemize duyulan muhabbetin başlangıcı1 Mart tezkeresi, zirvesi Davos’taki ‘one minute’çıkışıolmuştur.