17 Eylül 2024 Salı / 14 RebiülEvvel 1446

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özgür Özel'in millete özür borcu var

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine oy veren vatandaşlara ağır hakaretlerde bulunan Dilruba Kayserilioğlu'nun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından onur konuğu olarak ağırlanmasına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Değiştik' dediler, 'normalleştik' dediler, 'helalleştik' dediler ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de baş köşeye oturttular. Milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk siyasetine hiç ama hiç yakışmamıştır. O fotoğraf siyaset kurumuna gölge düşürmüştür. CHP Lideri Özel'in millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz.' diye konuştu.

AA10 Eylül 2024 Salı 14:16 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özgür Özel'in millete özür borcu var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti davasına gönül veren tüm vatandaşlara, teşkilatların her bir mensubuna selam ve hürmetlerini gönderdi.

81 vilayette, 922 ilçenin her birinde, beldelerden en ücra köylere kadar vatan topraklarının her karışında AK Parti sancağını gururla dalgalandıran tüm dava arkadaşlarıyla iftihar ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Rabb'im hepsinden razı olsun, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Yapacağımız istişarelerin ülkemiz, milletimiz ve şehirlerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.

- AK PARTİ'NİN 23. YAŞI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partinin 23. yaşını 14 Ağustos'ta muhteşem coşkuyla kutladıklarını hatırlattı.

"Kökü mazide gözü atide" bir dava hareketi olan AK Parti'nin bayrağını, şanla, şerefle taşımış ve taşıyan her bir yol arkadaşına şükranlarını sunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ahirete irtihal etmiş tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Millete hizmet mücadelesinin emektarlarını hiçbir zaman unutmayacak, partimize ve ülkemize katkılarını daima şükranla hatırlayacağız. Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak, bugün de aynı sevdayla aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden, her bir vatandaşımızı samimiyetle kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır 'ayrımız, gayrımız yok, biz beraberiz, kardeşiz' diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı, nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz."

- "23 YIL İÇİNDEKİ TÜM SALDIRILARA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETTİK"

Erdoğan, bugüne kadar nice operasyonların ve vesayet teşebbüslerinin hedefi olduklarını anımsattı.

Terör eylemlerinden darbeye, sokak olaylarından medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştıklarına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Partimizin içine nifak tohumları ekilmek istendi. Bizi çalıştırmamak, bizi yavaşlatmak için önümüze nice engeller konuldu. İçeriden, dışarıdan, ulusal ve uluslararası basından, kendini ülkenin sahibi gören elitlerden, yıllardır milletin kaynakları üzerinden büyüyen belli sermaye çevrelerinden, istihbarat örgütlerinden nice saldırılar geldi. Milletimizi birbirine düşürmek, sokaklarımızı karıştırmak, böylece vesayete uygun ortam hazırlamak için her yolu denediler, her oyuna başvurdular. Allah'a hamdolsun, 23 yıl içindeki tüm bu saldırılara göğsümüzü siper ettik, içeriden veya dışarıdan gelen tüm bu saldırıları püskürttük, aziz milletimizin yardımıyla kurulan tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir avuç seçkinin, kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin, millete efendilik taslamasına izin vermediklerini vurguladı.

- "ÜLKEMİZİ 23 SENE ÖNCESİYLE KIYAS DAHİ EDİLEMEYECEK SEVİYELERE TAŞIDIK"

Sıkıntılarla karşılaştıklarını ama en zor günlerde dahi yeise, ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmadıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"'İman varsa imkan da vardır' dedik. Her zaman, 'Allah bize yeter, millet bize yeter' dedik.
Sırtımızı önce Hakk'a, sonra halka dayadık ve hak bildiğimiz yolda bugüne kadar alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürüdük. Üstadın o veciz ifadesiyle 'Akrebin kıskacında yoğrularak' bugünlere geldik. Şunu burada büyük bir gururla ifade etmek isterim. 23 yılda Türkiye'ye tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımlarını yaşatan AK Parti'dir, AK kadrolardır. Ekonomide, ihracatta, sağlıkta, ulaşımda, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda ülkemizi 23 sene öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek seviyelere biz taşıdık. 81 ilimizin tamamında eserlerimiz var. Her ilçemizde milletimizin 'Allah yapandan razı olsun' dediği nice yatırımlarımız var. Her köyde, her mahallede, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının her karışında insanımızın hayatına dokunan sayısız hizmetlerimiz var."

Şairin, "Bu sevda mayası birliğimizin, bu sevda kaynağı dirliğimizin, ay yıldız altında milletimizin Türkiye'si, yurdu, sılası vardır. Hak bildiği yoldan dönmez bu sevda, bayraktır göklerden inmez bu sevda, kıyamete kadar dinmez bu sevda, gönülden gönüle dolası vardır." dizelerini okuyan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Evet, 23 yıllık bu sevda sizin, bizim, hepimizin sevdasıdır. Bu sevda, 85 milyonu kucaklayan engin bir sevdadır. Bu sevda, büyük ve güçlü Türkiye sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sevdasıdır. Rabb'ime, bizleri bu sevdaya meftun eylediği için sonsuz hamd ediyorum. Daha nice seneler boyunca kutlu bir emanet gibi bu sevdayı yüreğimizde taşımaya devam edeceğiz. AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak tam bir kenetlenme içinde, tam bir dayanışma içinde aydınlık yarınlara beraber yürüyeceğiz. Sizlerin şahsında tüm arkadaşlarıma, teşkilatımın her bir mensubuna, bu sevdaya gönül verdikleri için en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum."

- "MİLLETİMİZİN HER ŞİKAYETİNİN, SERZENİŞİNİN, BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ VARDIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülke ve bu milletle kader ortaklığı yapmış Türkiye sevdalısı bir kadro olduklarını belirtti.

23 yıldır olduğu gibi bugün de ülkeye hizmet etmenin, eser üretmenin, milletin yükünü hafifletmenin derdinde olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Vatandaşımızın çektiği hiçbir sıkıntıya gözlerimizi kapatmıyoruz. İşçimizin, emeklimizin, çiftçimizin hayat pahalılığı sebebiyle karşılaştığı zorlukların tamamının farkındayız. Milletin derdi, bizim derdimizdir. Milletimizin sıkıntısı, bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her şikayetinin, her serzenişinin, başımızın üstünde yeri vardır. Biz dertliyiz ya, biz dertliyiz. Bizim bu millete aşkımız var. Bu aşkımız bizi hep dertli yapıyor ve dertli olarak da bu yollarda yürüyoruz."

Erdoğan, muhalefetin içler acısı durumda olduğunu belirtti.

"Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor, bırakın insanları." diyen Erdoğan, muhalefetin kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisinin eklendiğini, iş bilmezliklerinin kendi tabanlarının bile sabrını taşırdığını söyledi.

Daha ortada fol yok, yumurta yokken muhalefetin koltuk kavgası verdiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çıkıp göğüslerini gere gere 'İşte bizim eserimiz' diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler, siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var; mebzul miktarda kumpas var. Kendi çıkarları, kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar, hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar.

'Değiştik' dediler, 'Normalleştik' dediler, 'Eski alışkanlıklarımızı terk ettik' dediler, 'Helalleştik' dediler; ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de onur konuğu olarak baş köşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal'in kurucusu olduğu partiyi 'cumhura hakaret edenleri himaye partisine' dönüştürdüler. İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı mürailiktir, tutarsızlıktır; tek parti CHP'si kodlarına geri dönmektir. Şunu çok net söylemek isterim. Bunu ne bize ne de millete yutturabilirsiniz. Millet ne dediğinize değil, ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da hakareti himaye edeni de affetmez."

"Sadece partimize, sadece Cumhur İttifakı'na oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf, Türk siyasetine yakışmamıştır." ifadesini kullanan Erdoğan, fotoğrafın Türk demokrasisine hiç yakışmadığını vurguladı.

O fotoğrafın siyaset kurumunun itibarına gölge düşürdüğünü dile getiren Erdoğan, bu gölgenin bir an önce kaldırılması, bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatinde olduklarını kaydetti. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in millete bir "özür borcu" olduğuna inandıklarını belirtti.

- "İSRAİL'İN İŞGAL VE İSTİLA POLİTİKASI PERVASIZCA DEVAM EDİYOR"

Türkiye'nin tam ortasında yer aldığı coğrafyanın, ciddi krizlerden geçtiğine dikkati çeken Erdoğan, kuzeydeki savaşın 2,5 yılını geride bıraktığını hatırlattı.

Doğu'da gerilimli atmosferin halen sürdüğünü, güneyin zaten sıcak çatışmalarla boğuştuğunu ifade eden Erdoğan, İsrail ile İran arasındaki tansiyonun giderek yükseldiğini kaydetti.

İsrail'in işgal ve istila politikasının pervasızca devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, böylesine sorunlu bir tablo içerisinde istikrarını koruyan, birlik ve beraberliğini muhafaza eden, ekonomide, turizmde, savunma sanayisinde, dış politikada, ticarette, güvenlikte atılım halinde olan yegane ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

- "TÜM SİYASİ PARTİLERDEN SAĞDUYUYU ÖNCELEYEN TAVIR BEKLİYORUZ"

Erdoğan, bunu bozmaya, dinamitlemeye, riske atmaya kimsenin hakkı olmadığını belirterek, "İç cephemizin güçlü tutulması noktasında hepimize, tüm siyasi aktörlere görevler düşmektedir. Sorumlu siyaset anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Dikkat edin sorumlu siyaset diyorum, sorunlu siyaset değil. İşte AK Parti kadroları bunun ta kendisidir." diye konuştu.

Muhalefet başta olmak üzere tüm siyasi partilerden sağduyuyu önceleyen tavır beklediklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin ve milletin önceliklerinin ortada olduğunu söyledi.

- "BİZİM GÜNDEMİMİZDE BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNE ÖLÜMCÜL DARBEYİ İNDİRMEK VAR"

Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehditlerin ortada olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletimizin, 14/28 Mayıs seçimlerinde yüzde 52,18 oy oranıyla verdiği kesin karar ortadadır. Türkiye'nin gerçek gündemi dışında ortaya atılan her konuya biz 'Havanda su dövmek' olarak bakıyor ve nazarı dikkate almıyoruz.

Muhalefet neyle uğraşırsa uğraşsın; bizim gündemimizde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek var. Bizim gündemimizde hayat pahalılığını sona erdirmek var. Bizim gündemimizde üretimi, istihdamı, ihracatı artırmak var. Bizim gündemimizde bölücü terör örgütüne ölümcül darbeyi indirmek var. Bizim gündemimizde bölgemizdeki yangından ülkemizi korumak var; Gazze'de 11 aydır süren katliamı durdurmak var, kuzeyimizdeki savaşa adil bir çözüm bulmak var. Bizim gündemimizde millete meydanlarda verdiğimiz sözleri tutmak var. Bizim gündemimizde sadece eser var, hizmet var, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması var, dış politikada manevra alanımızı olabildiğince genişletmek var. Biz iş üretecek, milletimize hizmet edeceğiz, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz. Bize saldıranları ise milletimizin değerlendirmesine havale edeceğiz. Sizlerden de illerinizde bu yüksek hassasiyetle çalışmanızı bekliyorum."

Erdoğan, 31 Mart seçimleri sonrasında bir taraftan iç muhasebelerini yaptıklarını diğer taraftan da milletin sandıkta verdiği mesajların gereğini yerine getirdiklerini söyledi.

AK Parti'nin, milletin umudu olma vasfını güçlendirerek devam ettirdiğini bildiren Erdoğan, "Muhalefetin kendi kendine şişirdiği balon sönmekte, Türk siyasetinde taşlar tekrar yerli yerine oturmaktadır. Bu ivmenin hızlanarak devam edeceği inancındayız. Partimizin geçen haftaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında aldığımız kararla, kongre maratonumuzu resmen başlattık. Delege seçimlerimizi tamamladıktan sonra inşallah 12 Ekim'de belde ve ilçe kongrelerimize 'Bismillah' diyeceğiz." ifadesini kullandı.

Bunun öncesinde de Türkiye Buluşmaları'yla tüm Türkiye'yi ilçe ilçe, mahalle mahalle tarayacaklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Milletimizin farklı kesimleriyle bir araya gelecek, milletimizi dinleyecek, vatandaşlarımızla gönül köprülerimizi tekrar güçlendireceğiz. Bakınız biz, 23 yıllık siyasi mücadelemizde milletimizle daima ruberu iletişim kurduk, samimi olduk, milletimize karşı dürüst, şeffaf davrandık. Milletimizin çizdiği istikametten, gösterdiği hedeflerden asla sapmadık. Bu süreçte de aynısı olacak. İlk etapta Türkiye Buluşmaları'nda, ardından kongre sürecimizde yine milletin kapısını çalacağız. Milletimiz bizden neyi bekliyorsa, onu yapacağız.

Milletin hassas terazisinde kendimizi bu vesileyle tekrar tartacak, kendimizi gözden geçirecek, eksiklerimizi gidereceğiz, yenilenmiş, güçlenmiş, kuvvet toplamış bir şekilde yola devam edeceğiz. Teşkilat Başkanlığımız kongre takvimimizi belirledi. Hazırlanan bu takvim çerçevesinde süreci yöneteceğiz. Tüm arkadaşlarımızın şunu bilmesini özellikle isterim, 8'inci Olağan Kongre maratonumuzu yeni bir şahlanışın, yeni bir dirilişin, Türkiye'nin gelecek asrına mührümüzü vuracağımız yeni bir atılımın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız."

- "AK PARTİ SIRADAN BİR PARTİ DEĞİLDİR"

Kongrenin sadece AK Parti'nin değil, ülkenin önünde de yeni bir yol açacak, Türkiye Yüzyılı'nın kilometre taşlarından biri olacağını söyleyen Erdoğan, "Şu hakikatin hepimiz bilincindeyiz, AK Parti sıradan bir parti değildir. AK Parti, Türk siyasetinin merkezini temsil eden en büyük harekettir. İktidar partisi olarak ülkemizi yönetme görevimiz yanında sosyal değişimleri özellikle doğru okuma ve yönlendirme misyonumuz da vardır." diye konuştu.

AK Parti'nin gücünün ve büyüklüğünün yerli yerinde olduğunu tüm dünyaya ispat ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Önemli olan sabitelerinizi koruyarak, toplumdaki değişime göre konumunuzu ayarlama kabiliyeti göstermektir. Bize düşen, partimize düşen, siyasette üstlendiğimiz zorlu misyona düşen asıl vazife işte budur. Toplumu referans alan, topluma güvenen, özgüvenli bir yaklaşımla değişimin dinamiklerini yönetmemiz gerekiyor. Türkiye'nin en dinamik, yeniliğe en açık kadrosu olarak bunu başaracağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum." sözlerini sarf etti.

Birikimi, tecrübesi, vizyonu, hepsinden öte millete ve memlekete olan bitmeyen sevdasıyla AK Parti'nin ülkenin geleceği olduğu dile getiren Erdoğan, salondaki teşkilat mensuplarına şöyle seslendi:

"Sizlerden arzum şudur değerli arkadaşlarım. Karamsarlık zerk etmek isteyen fitne tüccarlarına lütfen kulak asmayın. Kendini dev aynasında gören muhterislerin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Bu ülkeye en kıymetli senelerini kaybettirmiş boş tartışmaların, ucuz polemiklerin peşine kesinlikle takılmayın. Muhalefetin, özellikle bölücü örgütün siyasi uzantılarının tahrik diline, kutuplaştırıcı diline, milletin sinir uçlarıyla oynayan provokatif diline lütfen prim vermeyin. Bunların tamamı bizi oyalamak için kurulmuş tuzaklardır.

Biz kendimiz olduğumuz sürece, Allah'ın izniyle kimse bizim yükselişimizi engelleyemez. Unutmayın, bizi bugünlere getiren başkalarının yanlışları, hataları değil, kendi doğrularımızdır. Biz doğru olursak, siyasette doğru işler, doğru hamleler yaparsak, zaten eğri hak ettiği yerde olacaktır. Hangi görevde olursak olalım hepimiz, işimizi en iyi, en başarılı şekilde ifa etmekle mükellefiz. Bunun için daha fazla insana ulaşacağız. Daha fazla hanenin kapısını çalacağız. Milletimizle daha fazla beraber olacak, hemhal olacak, hemdert olacağız."

- "TEŞKİLAT OLARAK BİZİ ÇOK YOĞUN BİR MESAİ BEKLİYOR"

Gerek milletle gerekse kendi aralarındaki muhabbeti, dayanışmayı, kardeşlik iklimini muhafaza edeceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hep ne dedik? 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl? Sizlerden dik durmanızı, vakar, sabır, soğukkanlılığınızı her şart altında mutlaka korumanızı; bununla birlikte heyecanınızı kaybetmemenizi özellikle istirham ediyorum. Şunu lütfen aklımızdan çıkarmayalım, biz 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz, gözünü ülkemize çevirmiş milyonların sorumluluğunu taşıyoruz. İnanın, boşa geçirecek tek bir dakikamız dahi yok. İnanın, sahte gündemlerle heba edecek vaktimiz yok. Teşkilat olarak bizi çok yoğun bir mesai bekliyor. Ak kadrolar olarak çalışmamız, daha çok çalışmamız, daha çok koşmamız gerekiyor. El ele vererek hep birlikte bu ağır mesuliyetin altından kalkacağımıza inanıyorum. Sizlere güveniyorum."