24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala oldu.
Ala'nın açıklamaları şöyle:'Gazze'de dünyanın düzeni çöktü. Enkaz altında kalan aslında dünyanın enkazı oldu. Şimdi yeni bir dünya düzenine ihtiyaç var.'
Gazze'nin en önemli ayırıcı vasfı katliamın, soykırımın naklen yayın yapılarak yaşanmasıdır. Daha öncekileri okuduk, duyduk, şahitlerinden dinledik. Ama bütün dünya bu katliamı naklen yayın ile izledi. Dünya'da Batı uygarlığının insanlığa deklare ettiği bir takım değerler vardı; İnsan hakları, hukuk, evrensel hukuk. Müslüman insanlar katledilirken, bir soykırıma tabi tutulurken bu değerlerin işlemediğini gördük. Batı uygarlığının temel parametreleri, varsayımları ve ilkeleri iflas etti. Bununla birlikte İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş olan bir takım uluslararası kuruluşlar var. Bu kuruluşların da tamamen fonksiyonsuz kaldığını, iflas ettiğini gördük. Gazze'de dünyanın düzeni çöktü. Enkaz altında kalan aslında dünyanın düzeni oldu. Şimdi gerçekten yeni bir dünya düzenine ihtiyaç var. Batı'daki insanlarda, doğudakilerde bunu kurabilecek, buna katkı sunacak, bunu yeniden inşa edebilecek liderlerden birisi Sayın Cumhurbaşkanımız, tabii onu bu güce kavuşturan da milletimizin iradesidir. Bu bütün İslam dünyası için bir fırsattır, bir penceredir. Bunu değerlendirmek lazım. Aksi takdirde gücü ele geçiren, hiçbir ilkeye uymadan onu kolaylıkla zulmün aracı haline dönüştürüyor ve unutulmayacak eşsiz zulümleri orada işliyor. Onun için Gazze, Müslümanlar, oradaki insanlar ve orayı savunanlar bakımından direnişin bayrağıdır, onurun mekanıdır. Aynı zamanda dünyanın düzeninin çöktüğü, insanlık vicdanın da yok olduğu yerdir. Bu dünyada yeni bir düzeni mecbur kılıyor. Cumhurbaşkanımız her yerde dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür, mottolarını dile getiriyor. Uzakdoğu Asya'da da gördük, gittiği başka yerlerde de görüyoruz, bütün dünyada da yankı buluyor. Mazlum insanların vicdanında yankı buluyor. Çok işimiz var, insanlığın gerçekten adil bir zeminde yeniden inşası için çok büyük çaba sarf etmek gerekiyor.'
'Mesele, millet iradesinin yönetime tam anlamıyla hükmetmesidir ve biz bunu sağladık. Şimdi ise diyoruz ki: Tam kapsamlı bir Anayasa değişikliği yapalım. Bu konuya büyük önem veriyoruz. Türkiye'de daha gelişmiş bir demokrasi inşa edelim, defolu demokrasiden kurtulup, garantili demokrasiye geçelim. Bunun olmazsa olmazı ise yeni ve sivil bir anayasadır.'
'Mesele millet iradesinin idareye hükmetmesidir. Bunu sağladık, epeyce anayasa değişikliği yaptık. Şimdi de tam bir anayasa değişikliği yapalım diyoruz. Onun için bunun üzerinde çok duruyoruz. Bu yaptıklarımızı kurumsallaştıralım, yapılacak olanların önünü açalım, Türkiye'de gelişmiş bir demokrasi inşa edelim. Mevcut olan hak ve hukuku getirdiğimiz bu noktada garanti altına alalım. Defolu demokrasiden kurtulalım, garantili demokrasiye geçelim ve gelişmiş bir demokrasiyle bu memleketi buluşturalım. Bunun olmazsa olmazı yeni sivil bir anayasadır. Montesquieu'nun dediği gibi "Anayasaların, kanunların ruhu vardır." Anayasayı hangi şartlar altında yaptıysanız onun ruhunu taşır. 80 İhtilalinde yapılmış bir anayasa onun ruhunu taşıyor. Sürekli değiştiriyoruz, eklektik ve birbirinden kopuk bir hale geldi. Onun için sivil bir atmosferde yapılmış, sivil toplumun katkısıyla inşa edilmiş, hakları ve özgürlükler olan, iyi işleyen bir devlet yapısı inşa eden yeni sivil bir anayasa yapalım ve milletimizle buluşturalım. Buna siyasi partilerin çoğu şemsiye olarak 'Tamam.' diyor ama uygulamaya gelince birçoğu maalesef çekingen davranıyor, başka hesapların peşine giriyor. Oysa siyasetin tamamına herkes dahildir. Bunu milletimizden esirgememeliyiz.'
'Bizim davamız, Türkiye'de oluşturacağımız iklim, varacağımız hedefler ve yapacaklarımızla, tüm İslam ülkeleri içinde örnek gösterilen bir ülke olmaktır.'
'Yola çıkış nedenimiz var. Bizim davamız, 'Türkiye'de oluşturacağımız iklimle, varacağımız hedeflerle, yapacaklarımızla bütün İslam ülkeleri içerisinde örnek gösterilen bir ülke olalım.' Demokrasisiyle, kalkınmasıyla, özgürlükleriyle, inanç özgürlüğüyle, siyasetiyle, her şeyiyle İslam ülkeleri bakımından dünyada örnek bir ülke olalım.'