31 Ekim 2024 Perşembe / 27 RebiülEvvel 1446

AB'den dikkat çeken rapor: Türkiye oldukça ileri bir noktada

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan 'Türkiye Raporu' kamuoyuyla paylaşıldı. Raporda, 'Türkiye işleyen bir piyasa ekonomisi konusunda oldukça ileri bir noktadadır ve raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir.' ifadesi kullanıldı.

AA30 Ekim 2024 Çarşamba 17:56 - Güncelleme:
AB'den dikkat çeken rapor: Türkiye oldukça ileri bir noktada

AB Komisyonunun Türkiye, Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Ukrayna ve Moldova'ya ilişkin son değerlendirmelerinin yer aldığı 2024 Genişleme Paketi, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından Brüksel'de düzenlenen basın toplantısında duyuruldu.

"Türkiye, AB için kilit bir ortak ve aday ülkedir." ifadeleriyle giriş yapılan raporda, Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinin AB'nin stratejik çıkarına olduğu belirtildi.

Raporda, AB'nin Türkiye ile işbirliğini daha da artırmak için Kıbrıs sorununda çözüme yönelik ilerlemeye önem atfettiği ifade edildi.

AB-Türkiye ilişkileri hakkında 23 Kasım 2023 tarihli ortak bildiri ve AB Konseyi önerileri doğrultusunda hem AB hem de Türkiye'nin karşılıklı çıkar alanlarında yeniden adımlar attığı anımsatılan raporda, "AB, belirlenmiş şartlara tabi olarak, aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde Türkiye ile yapıcı bir şekilde yeniden angajman kurmaktadır. Ortak çıkar alanlarında üst düzey görüşmeler devam etmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Türkiye ile AB arasında 18 Mart 2016'da yapılan mutabakatın sonuç vermeye devam ettiği ve göç konusunda işbirliğinin temel çerçeve olmayı sürdürdüğü kaydedilen raporda, Türkiye'nin Suriye ve diğer ülkelerden 3,6 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapma konusundaki olağanüstü çabaları takdir edildi ve AB'nin 2011 yılından bu yana mültecileri desteklemek için 10 milyar avro kaynak sağladığı belirtildi.

- EKONOMİDEKİ DURUM

Raporda, "Türkiye işleyen bir piyasa ekonomisi konusunda oldukça ileri bir noktadadır ve raporlama döneminde bazı ilerlemeler kaydetmiştir." ifadesi kullanıldı.

Daha sıkı bir para politikası duruşuna doğru geçişin hoş karşılandığı, bunun dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olduğu ve iç talebi makulleştirdiği belirtilen raporda, halen yüksek olmakla birlikte enflasyon ve enflasyonist baskıların azaldığı bildirildi.

Bütçe açığının kısmen deprem sonrası yapılanma harcamaları nedeniyle arttığı hatırlatılan raporda, "Bankacılık sektörü değişen politika ortamına nispeten sorunsuz bir şekilde uyum sağladı." ifadesi yer aldı.

Türkiye'nin AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesi açısından iyi düzeyde olduğuna işaret edilen raporda, ekonominin gelişmiş hizmet sektörü, güçlü imalat ve tarım sektörleri ile çeşitlendirildiği belirtildi.

Raporda, Türkiye'de yatırım faaliyetinin 2023'te önemli ölçüde arttığı, dijitalleşme ve ekonominin yeşil dönüşümünde adımlar atıldığı anımsatıldı.

"Türkiye, Gümrük Birliği için iyi bir hazırlık seviyesini sürdürüyor. Bu alanda bazı ilerlemeler kaydetti. Türkiye, uzun süredir devam eden birkaç ticaret engelini ele aldı ve bazı ithalat ve ihracat kısıtlamalarını kısmen kaldırdı." ifadesi yer alan raporda, Rusya'ya yönelik AB yaptırımları konusunda iş birliğinin devam ettiği ve bazı olumlu sonuçlar alındığı bildirildi.

ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELE

Raporda Türkiye'nin organize suçlarla mücadeleye ilişkin yasal çerçevesini AB müktesebatıyla uyumlu hale getirmeye devam ettiği aktarılarak, Türk kolluk kuvvetlerinin operasyonları sayesinde geçen yıl yasaklı maddelerin ele geçirilmesinde artış yaşandığına işaret edildi ve Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) "gri listesinden" çıkarıldığı hatırlatıldı.

- TERÖRLE MÜCADELE

Raporda AB tarafından da terör örgütü olarak listelenen PKK'nın saldırıları nedeniyle sınır bölgelerinin güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldığı belirtilerek, "Sınır bölgelerindeki güvenlik durumu, PKK'nın devam eden terör saldırıları nedeniyle istikrarsız olmaya devam etmiştir." ifadesi kullanıldı.

Türkiye'nin "çeşitli terörist gruplardan gelen tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ettiği" kaydedilerek, terör örgütleri PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün yurt içinde tasfiye edilmesine öncelik verildiği aktarıldı.

Raporda Türkiye'nin terörle mücadele konusunda meşru bir hakkı ve sorumluluğu olduğu bildirilerek, "Türkiye, terörle mücadeleye yönelik mevzuata ve terör tehditleriyle başa çıkmak için güçlü kurumsal yapılara sahiptir." değerlendirmesi yapıldı.

- GÖÇ VE SIĞINMA POLİTİKASI, VİZE SERBESTİSİ DİYALOĞU

Türkiye'nin dünyadaki "en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yaptığının" ifade edildiği raporda, resmi kaynaklara göre 2023'te bir önceki yıla göre daha az sayıda Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiği ve gönüllü geri dönüşlerin hızlandığı belirtildi.

Raporda, AB-Türkiye Göç Mutabakatı'nın işbirliğinin ana çerçevesi olmaya devam ettiği belirtilerek, düzensiz göçle mücadelede işbirliğinin "verimli ve sonuç getirici" olduğu ifade edildi.

Raporda, AB-Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğuna da değinilerek, "Vize serbestisi yol haritası kapsamında öne çıkan hiçbir kriter yerine getirilmedi. Türkiye'nin hala mevzuatını vize politikasına ilişkin AB müktesebatıyla daha fazla uyumlu hale getirmesi gerekmektedir." görüşü savunuldu.

- TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ÖZERKLİĞİNE VURGU

Raporda, "Türkiye, dış politika alanında aktif ve önemli bir aktördür, bu da AB-Türkiye ilişkileri açısından önemli bir unsurdur." ifadesi yer aldı.

Raporda Türkiye'nin dış politikada "360 derecelik stratejik bakış açısını" sürdürdüğü kaydedilerek, "Türkiye, AB üyeliğine bağlılığını sürdürdüğünü bildirerek, diplomatik, ekonomik, güvenlik ve savunma alanlarında kapsamlı bir vizyon benimseyerek ortaklıklarını çeşitlendirmiş ve stratejik özerkliğini ortaya koymuştur." denildi.

Türkiye'nin Afrika, Asya, Körfez ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini yoğunlaştırdığı, Arap ülkeleri ve Ermenistan ile normalleşme çabalarını artırdığına işaret edilen raporda, Ankara'nın Ukrayna-Rusya savaşında ise her iki tarafla da siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerine devam ettiği kaydedildi.

Raporda, Türkiye'nin Ukrayna ile Rusya arasındaki görüşmeleri kolaylaştırmayı, gerilimi azaltma ve ateşkes sağlamayı hedeflediği ve Ukrayna tahılının ihracatını kolaylaştırmak için diplomatik girişimde bulunarak, tahıl anlaşmasını mümkün kıldığı ifade edildi.

- ABD, İSRAİL, FİLİSTİN

Türkiye'nin ABD için de "hem önemli hem de zorlu bir ortak olmaya devam ettiği" görüşünün paylaşıldığı raporda, "ABD-Türkiye Stratejik Mekanizması da dâhil olmak üzere bir dizi üst düzey toplantı gerçekleştirilmiş ve terörle mücadele konusunda üst düzey istişareler yeniden başlatılmıştır. Türkiye ve ABD, Ukrayna, Orta Doğu Barış Süreci, Afganistan ve Suriye'ye insani erişim gibi bölgesel konularda temaslarda bulunmaya devam etmiştir." ifadeleri yer aldı.

Raporda Türkiye-İsrail ilişkilerinin 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başlamasından bu yana "belirgin şekilde bozulduğu" ifade edilerek, Mayıs 2024'te İsrail'le ticaret ilişkilerinin sona erdirildiği anımsatıldı.

Raporda, Hamas konusunda Türkiye ve AB'nin farklı politikalar izlese de "iki devletli çözüm ve ateşkes çağrısında bulunan tüm BM kararlarının uygulanması" hususlarında ortak anlayışa sahip olunduğu belirtildi.

Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'e karşı açılan "soykırım" davasına da müdahil olduğunun hatırlatıldığı raporda, "Türkiye, Filistinlilere önemli ölçüde insani yardım sağlayarak bölgede etkili bir oyuncu olmaya devam etmektedir ve aynı zamanda Ad Hoc İrtibat Komitesi'nin bir üyesidir. Orta Doğu Barış Süreci konusunda Türkiye, iki devletli çözümün hayata geçirilmesi amacıyla siyasi sürecin yeniden başlatılması gerektiği konusunda AB'nin tutumuyla uyum içindedir." görüşüne yer verildi.

- LİBYA, ORTA ASYA, AFRİKA, YUNANİSTAN

Raporda Türkiye'nin Libya'da "önemli ve aktif bir rol üstlenmeye devam ettiği" aktarılarak, "Ankara istikrarı savunmaya devam etmiştir." ifadesi kullanıldı.

Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığını "giderek güçlendirdiği ve jeopolitik iddiaya sahip olduğu" değerlendirmesine yer verilen raporda, bölge ülkeleriyle ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesine önem verildiği ve Türk Devletleri Teşkilatı'nın daha güçlü bir siyasi rol oynaması için çaba harcandığı belirtildi.

Raporda, Türkiye'nin Afrika'daki varlığının da güçlendiğine değinilerek Ankara'nın, Somali ve Sudan'daki çatışmalarda taraflar arasında "dengeli" pozisyon aldığı ve arabuluculuk rolü üstlendiğine dikkat çekildi.