30 Haziran 2024 Pazar / 24 Zilkade 1445

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ''Geçiş süreci tamamlandı'' sözleriyle duyurdu: Gerilediğini göreceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, '3 yıllık bir program ortaya koyduk. 3 dönem esas alındı. Bir geçiş dönemi, iki dezenflasyon dönemi, üç istikrar dönemi. Mayıs ayından sonra geçiş dönemini geride bıraktığımızı düşünüyoruz. Haziran'dan itibaren yıllık enflasyonda düşüşler görmeyi bekliyoruz. Dolayısıyla Haziran'la birlikte dezenflasyon dönemine girmiş olacağız. Temmuz ve Ağustos'ta bunun daha da hızlandığını göreceğiz. Eylül'e geldiğimizde bugünkü rakamın ciddi anlamda gerilediğini göreceğiz.' dedi.

AA27 Haziran 2024 Perşembe 22:45 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ''Geçiş süreci tamamlandı'' sözleriyle duyurdu: Gerilediğini göreceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, vergi paketinde kira gelirleri için yüzde 20 stopaj kesintisi olacağı iddialarına ilişkin "Şu anki çalışmamızda böyle bir şey söz konusu değil. Zaten 500 liranın üzerinde olan kiraların bankalar üzerinden yatırılmasını öngören bir sistemimiz var. Onun dışında şu anki çalışmamızda böyle bir konu söz konusu değil." dedi.

Yılmaz, CNN Türk canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Vergide adaletin sağlanması ve doğrudan vergilerin payının artırılması yönünde toplumun tüm kesimlerinde fikir birliği bulunduğunu belirten Yılmaz, ortak akla uyarak bunu Orta Vadeli Program'ın bir parçası haline getirdiklerini ve kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.

Yılmaz, dolaylı vergilerin, tüketim esnasında ödendiği için gelir düzeyi ne olursa olsun aynı vergi ödendiğini, bu durumun adaletsizliğe yol açtığını, doğrudan vergilerin ise kazanç üzerinden alındığını, dolayısıyla daha adil bir yapıya sahip olduğunu, doğrudan vergilerin payının arttırılmasının sosyal adalet açısından önemli olduğunu ifade etti.

Vergi paketiyle ilgili tartışmalarda kafa karışıklığı üretmeye ve hükümete tepki oluşturmaya yönelik bilinçli bir çabanın bulunduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

"Maliye Bakanlıkları, Çalışma Bakanlıkları, İçişleri Bakanlığı bu kurumlar her zaman teknik çalışma yaparlar. Yaşanan tartışmalara göre otururlar, mutfaklarını çalıştırırlar, alternatifler üretirler. Bazen bir konuda üç tane farklı alternatif geliştirirler. Bunlar etki değerlendirmeleri yapılmadan, siyasi tercihlere konu olmadan, Meclisimizin huzuruna gelmeden sadece mutfak çalışmaları olarak kalırlar. Dolayısıyla bunlar üzerinden spekülatif haberler yapmak, sanki hükümet resmi bir teklif vermiş gibi bir tartışma yapmak kesinlikle doğru değil. Meclisimize bunlar gelip resmi bir teklif hüviyeti kazanmadan yapılan bütün tartışmalar yorumdan öteye gitmez. Dolayısıyla kafa karışıklığı oluşturmanın hiçbir anlamı yok. Genelde sosyal medyada da maalesef çok yaşıyoruz bunları, dezenformasyon dediğimiz hadiseyi. Benim vatandaşlarımıza tavsiyem şu olur. Yetkili kişi ve kurumlardan duymadıkları şeylere itibar etmesinler. Yetkili kişi ve kurumlar açıklamışlarsa eyvallah o zaman hepimiz bunun üzerinde daha detaylı konuşalım ama bir çalışma bitmeden yetkili kişiler ve kurumlar bunu paylaşmadan yapılacak dedikodu türü veya işte 'ben şunu şundan duydum' isim de vermeden 'bir yetkiliden duyduğuma göre, bir kişiden duyduğuma göre' gibi ifadelere itibar etmesinler. Yetkili kurumlara baksınlar ve nihai olarak da tabii ki Meclisimizin gündemine gelecek resmi tekliflerin ne olduğuna baksınlar."

Yılmaz, yurt dışı çıkış harcına ilişkin henüz kesin bir rakam belirlenmediğini, çalışmaların devam ettiğini, bu konuda toplumsal hassasiyetler dikkate alınarak, haklı gerekçelere dayalı istisnalar olabileceğini kaydetti.

Vergi paketinde, kira gelirleri için yüzde 20 stopaj kesintisinin bulunduğu iddialarına ilişkin Yılmaz, "Şu anki çalışmamızda böyle bir şey söz konusu değil. Zaten 500 liranın üzerinde olan kiraların bankalar üzerinden yatırılmasını öngören bir sistemimiz var. Onun dışında şu anki çalışmamızda böyle bir konu söz konusu değil." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, vergi düzenlemeleri konusunda toplumsal hassasiyetlerin dikkate alındığını ve çalışmaların bu doğrultuda sürdüğünü dile getirerek, "Vergi adaletinin yanı sıra en önemli önceliklerimizden biri kayıt dışılığın azaltılması, kayıtlılığın arttırılması, eşit düzeyde muamelenin tüm toplumsal kesimlere yayılması." diye konuştu.

"BU YIL DA ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ BÜTÇE AÇIĞININ OLDUKÇA ALTINDA BİR RAKAMLA BİTİRECEĞİZ"

Kamuda tasarrufa değinen Yılmaz, harcamaların azaltılması konusunda esnek olmayan kalemlerin olduğunu, memur maaşları ve geri ödemesi gereken borçlar gibi kalemlerden tasarruf edilemeyeceğini, bunun dışında esnek olan tüm kalemlerde Maliye Bakanlığı ve ilgili tüm kurumlar tarafından hassas bir çalışma yürütüldüğünü anlattı.

Yılmaz, Tasarruf ve Verimlilik Paketi'yle, kaynakların daha verimli kullanılması için de çalışmalar yaptıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Orta Vadeli Program'ın rakamlarını revize ettiğimizde bütçe açığımızın ne olduğunu göreceğiz. Ama şimdiden şunu söyleyebilirim. Bu yıl 6,4 dedik yıl sonuyla ilgili. Hem tasarruf tedbirlerimizle hem gelir tedbirlerimizle hem de daha farklı uygulamaya ilişkin yaptığımız çalışmalarla bu 6,4'ün geçen yılki 5,2 civarına düşeceğini tahmin ediyoruz. Yani bir puandan daha fazla kamu açığında bir gerileme öngörüyoruz 2024'te. Tabii bu tahminimizin daha sağlıklı hale gelişi Orta Vadeli Program'ın revizyonuyla olacaktır ama şimdiden bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yıl da öngördüğümüz bütçe açığının oldukça altında bir rakamla bitireceğiz. Gelecek yıl ise çok daha iyi bir rakam yüzde 3'ler civarına Maastricht kriterine tekrar bütçe açığımızı taşıyacağız. Çünkü gelecek yıl bütçede deprem harcamalarının etkisi 2025'te azalacak. Bir taraftan da bu aldığımız tasarruf tedbirleri, gelir tedbirlerinin gelecek yıla tam yıl etkisi olacak. Bunların da katkısıyla gelecek yıl çok daha güçlü bir bütçe yapısını oluşturmuş olacağız."

Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) ticari işletmeler olduğunu ve daha etkin, daha verimli hale gelebilmeleri için yönetim yapıları ve iç işleyişleri konularında çalışmalar yapıldığını belirten Yılmaz, çalışmaların olgunlaştığında Meclis'e sunulacağını söyledi.

Yılmaz, bir kişinin birden fazla yönetim kurulunda yer alması durumunda sadece tek bir yerden ücret alabilmesine yönelik bir sınırlama getirmeyi planladıklarını bildirerek, ayrıca yüksek getirilerin önüne geçmek amacıyla, belirli bir limitin üzerindeki kazancın kamu bütçesine gelir olarak kaydedileceğini, bu düzenlemenin kanunla bağlanacağını ve böylece kamuoyunda tepki çeken uygulamaların önüne geçileceğini belirtti.

"UZUN ZAMANDIR TÜRKİYE İLK DEFA BÖYLE BİR FIRSAT YAKALADI"

"Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'in bir açıklaması oldu. Bir buçuk yıl içerisinde bir seçim öngördüklerini söylüyor. Siz bunu tecrübeli bir siyasetçi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? İkincisi bu ekonomideki gidişatı nasıl etkiler, muhalefetin erken seçimi dile getiriyor olması?" sorusuna Yılmaz, şu yanıtı verdi:

"Birincisi şu, dört yıllık seçimsiz dönem Türkiye için altın değerinde bir dönem ve tarihi bir fırsat. Seçimler olduğunda ister istemez kısa vadeli konulara, popülizme savrulabiliyor ülkeler ama seçimsiz dönemlerde gelecek nesiller için gelecek için çok daha güçlü hareket etme imkanımız var. Uzun zamandır Türkiye ilk defa böyle bir fırsat yakaladı. Bu fırsatı da hiçbir şekilde heba etmeye niyetimiz yok. Milletimizin de ben hiçbir şekilde buna müsaade edeceğini düşünmüyorum. Peki niçin muhalefet partisi genel başkanı böyle bir ifadede bulunuyor? Ben şunu tahmin ediyorum kendi tabanından gelen parti içi tartışmaların oluşturduğu bir baskıyla böyle bir şey söylemek ihtiyacı hissetti diye düşünüyorum. Yoksa Türkiye'nin bu dönemde erken seçim tartışmaları yapması için ne ekonomik ne sosyal ne siyasal hiçbir gerekçe olduğunu düşünmüyorum doğrusu. Daha yeni, bir yıl önce seçimimizi yaptık. Halkımız sandık başına gitti gayet demokratik bir olgunlukla, Cumhurbaşkanı'mızı seçti, Meclisi oluşturdu.

Türkiye siyasi istikrara sahip, güven ortamına sahip ve tam da halkımızın beklentisi doğrultusunda hizmet etmek durumunda olan bir ortamdayken bunu farklı tartışmalarla gölgelemek bir defa halkımızın temel beklentilerine karşı hareket etmektir. Halkımızın yeni bir seçime değil ekonomik olarak ilerlemeye, sosyal refahın artışına, Türkiye'nin ilerlemesine ihtiyacı var. Bu ortam içinde bu tartışmaları yapmayı ben ancak parti içi birtakım mücadelelerin yansıması diye yorumlayabiliyorum. Herhalde Özgür Bey'i çok sıkıştırdılar. 'Niye böyle şeyler söylemiyorsun' gibisinden o da böyle bir şey söyledi diye düşünüyorum. Yoksa başlangıçta kendisi de böyle bir ihtiyacın olmadığını ifade etmişti. Ne oldu da böyle bir ihtiyaç hissetti? Kendisine sormak gerekir. Ben bunu parti içi bir mücadelenin yansıması diye yorumluyorum."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'de gerçek anlamda yumuşamadan, kutuplaşmanın azalmasından yana olanların bunu samimi bir şekilde yapması gerektiğini söyledi.