Müstakbel Hareketi Genel Sekreteri ve Lübnan'da suikast sonucu öldürülen Refik Hariri'nin yeğeni Ahmed Hariri, AA muhabirine, açıklamalarda bulundu.
Hariri, "Şehit (Refik) Hariri, her zaman devletin inşasına inandı ve Lübnanlıları bu fikir etrafında birleştirdi." diyerek Refik Hariri'nin Lübnanlılar için önemini işaret etti.
Refik Hariri'nin siyasete 1975'te başlayan Lübnan iç savaşının sona erdiği Taif Anlaşması ile başladığını belirten Hariri, "tüm enerjisini ve uluslararası bağlantılarını Lübnan için kullandığını" ifade etti.
- TÜRKİYE'NİN SURİYE VE BÖLGEDEKİ ROLÜ
Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin konuşan Hariri, "Türkiye, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye için muazzam çaba sarf etti ve bu çaba doğrudan savaşa dayanmıyordu. Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in girişimiyle (Beşşar) Esad ile uzlaşma girişimleri vardı." dedi.
Hariri, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık iki yıl bekledi, ancak Esad bu durumdan faydalanmadı. Saldırganlığı Önleme operasyonu başlatıldı ve işlerin bu kadar hızlı ilerleyeceğini beklemiyorduk. Ancak öyle oldu, Esed kaçtı ve Suriyeliler kazandı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bölgedeki rolü konusunda Hariri, "Türkiye, bölgenin istikrarı için çalışıyor." derken, Filistin konusunda da Gazze ve Batı Şeria olarak ayırt etmeden tek bir Filistin yaklaşımı olduğunu ifade etti.
Müstakbel Hareketi Genel Sekreteri Hariri, "Suriye'nin yeniden ayağa kalkması için Türkiye ve Arap ülkeleri başta olmak üzere herkesin çaba göstermesi gerekiyor." diye konuştu.
- "BEŞŞAR ESED REJİMİNİN DÜŞÜŞÜ KUTLANIYOR"
Hariri, Suriye'deki değişimin "Lübnan için fırsat" olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü onu koruyabilecek, savaşı ve barışı kararlaştırabilecek, silahlı kuvvetleri olan doğal bir devlet kurulmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Ahmed Hariri, Refik Hariri'nin suikastının 20. yıl dönümünde bu yıl Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin sona ermesine denk geldiğini belirterek, suikastın yıl dönümünde "Refik Hariri, vefatının yıl dönümü anılırken, Beşşar Esad rejiminin düşüşü de kutlanıyor. Çünkü bu rejim, babadan (Hafız) oğula (Beşar) kadar Lübnanlıların hayatları üzerinde olumsuz bir etkiye yol açtı." dedi.
- LÜBNAN'DA YENİ HÜKÜMETİ BEKLEYEN ZORLUKLAR
Ahmed Hariri, partisinin yeni hükümete yönelik yaklaşımının "hükümetin performansı ve uygulayacağı politikalara bağlı" olduğunu ifade ederek, "Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın seçilmesi, Lübnanlıların 2019'dan bu yana yaşadıkları sıkıntıların sona ereceği bir dönemin başlamayacağı yönünde büyük bir umut oldu." şeklinde konuştu.
Lübnan'da Nevvaf Selam'ın başbakanlığında kurulan yeni hükümetin karşı karşıya olduğu zorluklara ilişkin konuşan Hariri, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden çekilmesi ve ateşkese yönelik ihlalleri, Gazze'den Filistinlileri yerinden etme planı ve ekonomik sorunları yeni hükümetin önündeki zorluklar olarak sıraladı.
- HİZBULLAH KENDİSİNİ "GÖZDEN GEÇİRMELİ"
Hizbullah'ın "silahlı bir örgüt olmanın olumlu ve olumsuz taraflarını gözden geçirmesi gerektiğini" belirten Hariri, Hizbullah'ın İran ile ilişkilerini de gözden geçirmesi ve şu noktaları sorgulaması gerektiğini ifade etti:
"(İran) Lübnan'ı düşündükleri gibi koruyor mu? Öyle olmadığı ortaya çıktı zira Hizbullah, (Direniş) Eksenin müdahalesi olmadan bu savaşta tek başına kaldı."
Hariri, "İran'ın bölgedeki nüfuzu azaldı, ancak Tahran'ın hala tüm bölgede eli var ve bu eller ülkelerin güvenliğini tehlikeye atabilir." ifadelerini sözlerine ekledi.
Lübnan'da 14 Şubat 2005'te uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Başbakan Refik Hariri, dün vefatının 20. yıl dönümünde başkent Beyrut'ta binlerce Lübnanlının katıldığı törenle anılmıştı