Fas Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Fas'ın İran ile diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından Cezayir'in, Fas Büyükelçisi Hasan Abdulhalik'i Dışişleri Bakanlığına çağırmasına tepki gösterildi.
Cezayir'in "düşmanca" tavrından üzüntü duyulduğu aktarılan açıklamada, Fas'ın bu tavra rağmen Cezayir halkıyla olan güçlü ilişkilerini korumaya ve iyi komşuluk ilkesi temelinde bunu geliştirmeye devam edeceği kaydedildi.
"Cepheye eğitim, finans ve silah desteği veriyor"
Fas'ın elinde, Hizbullah'ın, Polisario Cephesi'ne askeri, siyasi ve medya alanında destek sunduğu konusunda kesin kanıtlar olduğuna işaret edilen açıklamada, "Cezayir'in Batı Sahra sorununda oynadığı rol ve Polisario Cephesi'ne verdiği destek söz konusu olduğunda bu ülkeyi dolaylı yollardan itham etmeye gerek olmadığı, 1975'ten beri söz konusu cepheye eğitim, finans ve silah desteği verdiğinin bilindiği" ifade edildi.
Cezayir, Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita'nın önceki gün yaptığı açıklamaları protesto amacıyla dün Fas Büyükelçisi Abdulhalik'i Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, "Hizbullah örgütü ile Polisario Cephesi arasındaki ilişkinin ülke güvenliğini ve istikrarını tehdit ettiği gerekçesiyle" önceki gün İran ile diplomatik ilişkilerin kesildiğini duyurmuştu.
Burita, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Fas'ın, Lübnan merkezli Hizbullah örgütü ile Polisario Cephesi arasındaki ilişki sebebiyle İran'ın başkenti Tahran'daki elçiliğini kapatma kararı aldığını ve İran'ın Rabat Büyükelçisinin de ülkeyi terk etmesini istediğini belirtmişti.
Batı Sahra sorunu
Fas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından, Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken Polisario Cephesi, Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991'de Birleşmiş Milletlerin (BM) ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.