12 Mart 2025 Çarşamba / 13 Ramazan 1446

Anlaşma sonrası Ankara'dan net mesaj: Tehdit sürdüğü müddetçe Türkiye mücadelede kararlı

Suriye yönetimi ile PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin de içinde olduğu SDG arasında imzalanan 8 maddelik anlaşmaya temkinli yaklaşan Ankara, terör örgütünün merkezi hükümeti tanıyıp bağlılığını ilan etmesine ise olumlu bakıyor. Güvenlik kaynakları, mutabakatın bir terör örgütü ile yapıldığının altını çiziyor. Yetkililer “Sahada örgüt içinde oluşacak direnci görmek gerekiyor. Tehdit sürdüğü müddetçe Türkiye mücadelede kararlı” diyor.

Akşam Gazetesi12 Mart 2025 Çarşamba 08:24 - Güncelleme:
Anlaşma sonrası Ankara'dan net mesaj: Tehdit sürdüğü müddetçe Türkiye mücadelede kararlı

TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, Şam yönetimi ile PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin de içinde olduğu SDG arasında imzalanan 8 maddelik anlaşma sonrası edindiği bilgileri yazdı.

Yiğitel'in Akşam Gazetesi'nde yayımlanan haberi şöyle:

Suriye'de Şam yönetimi ile terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı SDG/YPG arasında imzalanan 8 maddelik anlaşmanın yankıları sürüyor. Anlaşmaya Ankara'nın yaklaşımını güvenlik ve diplomatik kaynaklara sordum. Yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenim, Ankara'nın gelişmelere temkinli yaklaştığı yönünde. Anlaşmanın olumlu yanları da temkinli bakılan yönlerini de özetle şöyle sıralayabilirim.

OLUMLU BAKILAN YÖNLER

- Terör örgütü PKK'nın uzantısı SDG'nin Şam merkezi hükümetini tanıması ve bağlılığını ilan etmesi olumlu.

- Sınır geçişleri, havaalanları, petrol ve gaz sahaları dahil kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri kurumların merkezi hükümetin yönetimi altında bütünleştirilmesi olumludur.

- Türkiye'nin en başından itibaren terör örgütü DEAŞ ile mücadelede PKK'nın uzantılarına ihtiyaç olmadığı, bu mücadelenin bizzat Türkiye veya yerel unsurlarca da yürütülebileceği tezi, bu süreçte etkili oldu.

- Türkiye'nin hem askeri hem diplomatik çabaları sonuç verdi. En son Ürdün'de yapılan zirvede alınan ortak operasyon ve istihbarat merkezi kurulması, Suriye'deki kampların Şam'a devri kararı etkili oldu. Terör örgütü kendisine ihtiyaç duyulmadığı endişesine kapıldı.

- ABD'nin bölgeden çekileceği gerçeği süreci hızlandırdı.

- Türkiye'nin nereden gelirse gelsin terörle kaynağında yok etme stratejisi ve kararlılığı etkisini gösterdi.

TEMKİNLİ YAKLAŞILANLAR

- Her ne kadar meşru hükümetle bir anlaşma imzalanmış olsa da sonuçta SDG bir terör örgütü.

- Terör örgütü SDG'nin attığı imza kimi, kimleri bağlıyor. Buna kendi içlerinde bile kaç kişi uyacak, sahadaki uygulamalarına bakılması gerekecek.

- Terör örgütü PKK'nın tepkisini görmek lazım. Terör örgütü PKK, kendi kurucu liderleri Öcalan'ın çağrısında bile doğrudan bir kabul tavrı göstermedi.

- Terör örgütü geçmişte birçok konuda yapacağını, uyacağını duyurduğu çok sayıda taahhüdüne uymadı.

- SDG'nin silahlı kolu YPG bu anlaşmaya uyacak mı? Örgüt içinde oluşacak direnci sahada görmek gerekir.

- YPG'nin Şam ordusuna entegre olması modüler olarak mı olacak? Modüler entegrasyon aynı şekilde modüler ayrılmayı da beraberinde getirebilir. Bu yapı bir bütün olarak Şam ordusu içinde yer almamalı.

- Lübnan'da Hizbullah, Irak'ta Haşdi Şabi konusunda da benzer sorunlar yaşandı. Bu iki örgüt merkezi hükümetlere hep zorluklar çıkardı.

MÜCADELE KARARLILIĞI

Türkiye'nin bölgedeki konumunun ne olacağı konusunda akla zarar yorumlara da denk geliyorum. "Türkiye'nin bölgede kalma şartları kalmadı" diyenler bile var. Oysa tam tersi. Türkiye'nin terörü kaynağında yok etme stratejisi yürürlükte. Terör tehdidi olduğu müddetçe, Türkiye de kaynağında yok etmek için orada olacak. Türkiye'nin bölgeden çekilmesi ancak terör tehdidinin sonsuza kadar ortadan kalkmasıyla ancak mümkün olabilir. Kaldı ki, Suriye merkezi hükümeti ve bölgesel yapıların Türkiye'ye ihtiyaçları da sürüyor. Bölgenin kalkınması başta olmak üzere birçok konuda Türkiye'ye olan ihtiyaç devam ediyor.

İsrail'in Suriye hesabı tutmadı! SDG sonrası 2. anlaşma yolda

Şara'dan işgalcilere sert cevap

SDG ile anlaşmaya varıldı

Şam-SDG anlaşmasına AK Parti'den ilk yorum